Ruhsallıkla alakadar olan – olmayan herkes meditasyon kelimesine çok sık maruz kalıyor son zamanlarda. Hatta doktorlar bile artık meditasyon yapılmasını tavsiye ediyorlar ve stresle başa çıkmanın yegane yolu olduğunu düşünüyorlar.
Araştırdığımızda binlerce meditasyon tekniği, nefesli, nefessiz, ışıklı meditasyonlar, renklerle meditasyonlar ve daha bir sürü çeşit çeşit teknikler… Tam bir karmaşa hakim. Haliyle insanın kafası karışabiliyor. Peki meditasyon, gerçekte nedir ve nereden başlanır? Ne mânâya gelir ve amacı nedir?
Ben burada meditasyonun özünden bahsedeceğim. Tüm kültürlerde meditasyon özü aynıdır ve bunu sürekli uygulamadan, imgelemelerde başarılı olunamayacağı bilinir. Meditasyon diye tüm bildiklerinizi bir kenara koyarak incelemenizde fayda var çünkü meditasyonun temeli tektir. Her ruhsal öğretide, tasavvuf, taoizm, zen (zazen) , paganizm, Budizm, bu teknikler değişmez, ortaktır.
Esasında elimize geçen ve meditasyon diye tabir ettiğimiz imgelemeye dayalı çalışmalar tam olarak meditasyonun özü değildir. Bunlar temel meditasyonu uyguladıktan sonra uygulanabilen imgeleme çalışmalarıdır. Meditasyon, Latince meditatio kelimesinden türetilmiş bir kelimedir ve bu bir şeyi gözden geçirme, üzerinde düşünme gibi anlamlara gelir. Yani esasında meditasyon dediğimiz şey derin düşünmedir (ki esasında bu “zihnen düşünmemedir”) ve tasavvufi terimlerde bu tefekkür olarak geçer. Yani hiçbir şey düşünmeksizin gerçekleşen derin düşünmedir. Bu biraz kafanızı karıştırabilir, nasıl oluyor da düşünmeden bir şeyleri düşünüyoruz diyebilirsiniz. İşte asıl değinmemiz gereken noktada bu.
Öncelikle meditasyonda zihin boşaltılır ve zihni boşaltmayı öğrenmek gerekir. Siz zihni boşalttığında derin bir huzura ve farkındalığa ulaşırsınız. İşte tam bu anda, tam bu derin öze temas ettiğiniz anda, ruhunuzdan bilincinize bir akış, bir aydınlanma, bir farkındalık akar ve hayata dair bir farkındalık – uyanış ve berrak bir görüş kazanırsınız. Buradaki tefekkür yani derin düşünme “felsefi bir sorgulama” değildir. Burada zihin arındırılır. Tabiri caizse, camı zihin olarak kabul edersek, kirli camı temizler ve berrak camın ötesindeki hakikati izlersiniz. Cam kirliyken yani binlerce düşünce beynimizde iken hakikati seyir eyleyemeyiz, ne zaman ki cam temizlenir, o zaman camın ötesindekini seyredebiliriz. İşte bu zihnin ötesindeki hakikate temas etme işlemidir ki bu noktada siz “müdahale eden” veya “yargılayan” değil sadece ama sadece “gözlemci” yani ruhsal öz olursunuz.
İnanın, pratiği felsefesinden çok daha kolay… Meditasyon ile ilgili binlerce kitap okuyabilirsiniz lakin meditasyon yapmadan, ne olduğunu idrak edemezsiniz. Bu yöntemi anlatmaya kelimeler kifayetsiz… O yüzden lafı uzatmadan temel meditasyona yani zihni boşaltma tekniğine geçiyoruz.
Meditasyon da ön hazırlıklar
Meditasyona yeni alışıyorsanız ön hazırlıklar oldukça önemlidir. Şu noktalara dikkat etmek meditasyona başlamak açısından yardımcı olur:
- Karnınız çok tokken meditasyon yapmayın. Enerji o noktaya odaklanacak ve zihni arındırmak zor olacaktır.
- Meditasyon öncesi ılık bir duş iyi olacaktır.
- Üzerinizde muhakkak rahat giysiler olmalıdır.
- Bir mum ve tütsü yakmak konsantrasyonu arttırıp, uygun ortamı hazırladığı için oldukça faydalı olmaktadır.
- Rahatsız edilmemelisiniz, mümkünse bilgisayarınızı ve telefonlarınızı kapatın, kapınızı kapatın ve rahat bir ortam oluşturun.
- Meditasyon öncesi yeşil çay içmenizi tavsiye ederim. Yeşil çay hem huzur vermekte hem konsantrasyonu arttırmakta hem de uykuyu engellemektedir, böylelikle meditasyonu oldukça kolaylaştırmaktadır. Budistler bütün bunları sağlamak için muhakkak çalışma öncesi yeşil çay içerler.
- Müzik dinleyebilirsiniz. Ama müziğin hareketli değil dingin ve bilhassa başlangıç seviyesinde iseniz muhakkak sözsüz olması çok önemli. İsterseniz doğa sesleri kullanabilirsiniz. Ben işitsel bir insan olmadığım için müzik tercih etmemekteyim. Bu tamamen size kalmış.
- Odanın ortamı oldukça önemlidir; ılık, rahat ve ne çok ışıklı ne de çok karanlık olmalı. Dikkatinizi dağıtacak unsurlardan arınık olmalıdır.
- Diyaframdan nefes almak meditasyonlarda oldukça önemlidir. Doğru nefes doğru meditasyon demektir. Ritmik ve doğru şekilde diyaframdan nefes alınmalıdır.
Meditasyon pozisyonları
Meditasyon yaparken iki çok önemli nokta; Sırt ve vücut dik ve 90 derece olmalıdır. Sizi rahatsız edecek bir pozisyon olmalıdır.
Başlangıçta sandalyede oturarak ve uyumayacağınıza eminseniz uzanarak yapabilirsiniz. Ayaklar ve eller paralel, bağlı olmamalıdır. Özellikle sandalyeye oturarak yaptıysanız ayaklar yere sağlam basmalıdır. Bağdaş kurarak yapacaksanız sırtın yere 90 derece olmasına dikkat edin, kambur değil dik durmak önemlidir ve muhakkak altınıza bir minder alın. Meditasyon pozisyonunuz rahat olmalıdır.
Özellikle esnek bir bacak yapısına sahipseniz lotus pozisyonunda veya yarı lotus pozisyonunda da durabilirsiniz. Aşağıdaki seiza oturuş pozisyonu da tercih edilebilir;
El Pozisyonu
Meditasyon sırasında eller salınık ve rahat olabilir. Ama genellikle Dhyana Mudra (meditasyon mudrası) kullanır, bu mudraya bol bol Buda’nın meditatif konumdaki heykellerinde rast gelebilirsiniz. [Mudra; parmak yogasıdır. Çeşitli el jestlerini içerir. Parmakları farklı şekilde temas ettirmek bedende farklı enerji akımlarını tetikler felsefesine dayanır.] Dhyana mudra, temel meditasyon mudrasıdır ve eller ve kollar kapalı bir şekilde enerji çemberi oluşmasını sağlar. Gertrud Hirschi’nin Mudralarla Şifa kitabında Şöyle tanımlanır;
“Çanak şekli verilmiş olan eller, insanın içsel olarak huzur içinde, arı ve spiritüel yolda ihtiyaç duyacağı şeyleri alabilmek için içini boş tutmakta olduğunu temsil eder.”
Meditasyon kaç dakika sürmeli ve ne zaman yapılmalı?
Tavsiye olarak genelde 20 – 30 dakika sürer meditasyonlar. Kendinizi geliştirdikçe bu 40 dakika hatta bir saate kadar çıkabilir. Günlerce meditasyon yapabilen keşişler ve ruhani kişiler vardır. Veya günlerce tefekküre yani derin meditasyona dalan ermiş kişileri biliriz. Haliyle zaman sınırlamasından bahsedemeyiz ama ideal bir meditasyon 20 – 30 dakika arasındadır.
Şunu belirmekte fayda var, başlangıçta 20 dakika yapmanız oldukça zor. Saat kursanız dahi bu kadar sürdüremeyebilirsiniz. Kendinizi zorlamayın. Düzenli meditasyon yaptıkça başta 5 dakika, sonra 10 dakika, sonra 15 ve en nihayetinde 20 dakikaya ulaşacaksınızdır. Meditasyon bir anda yapılmaz, zamanla tedrici olarak geliştirilir, bunu unutmayın. O yüzden kısa sürerse şevkiniz kaçmasın.
Ben büyük bir heyecanla ilk meditasyonuma oturduğumda, saatler geçmiş gibi gelmişti ve gözlerimi açtığımda daha ancak 5 dakika olduğunu fark ettim. Sadece bu da değil, ayaklarım uyuşmuştu bir beş dakika da yerimden kalkamamıştım. Yani pekte huzuru ilk seferinde yakalayamamıştım, verimli olmamıştı. Lakin sonra yaptıkça tabi tüm bu sorunlar geride kaldı. Hatta zaman zaman 1 saati bulan meditasyonlarınızda, sanki bir saniye geçmiş kadar kısa sürdüğü hissiyatına bile kapıldığınız oluyor.
O yüzden lütfen ilk seferlerinde uzun süre yapamazsanız şevkinizi kırmayın, başaramıyorum demeyin, bir çoğumuz 5 dakika ancak zar zor meditatif konumda kalabiliyor başlangıçta. Zamanla bu dediğim gibi daha üst zaman sınırlarına çıkıyor.
Bir anda meditasyon gerçekleşmiyor, sürekli yaparak meditasyon yapmayı öğreniyorsunuz ve bu da bir öğrenim lütfen unutmayın. Süreklilik çok ama çok önemli. Her gün düzenli meditasyon yapılması önemli.
Meditasyon: Zihni Boşaltma
Meditasyonun temeli dediğimiz gibi zihni boşaltmak ve arındırmaktır. Çünkü arınık bir zihin ancak nihai huzura ve farkındalığa ulaşabilir. Meditasyon sırasında oluşacak arınıklık ve huzur tüm dünyevi streslen sizi kurtaracak, bunun ötesinde küçük aydınlanmalar ve hayat içinde daha derin farkındalıklar katacaktır.
Meditasyon için çeşitli yöntemler geliştirilmiştir. Bu yöntemlerin hepsinin tek amacı vardır; zihni boşaltmak. Zihni boşaltmaya yönelik bir çok farklı teknik olmasına rağmen ben burada genel kabul görmüş, temel tekniklere değinmek istiyorum. En çok tercih edilen birinci ve ikinci tekniklerdir.
1 – Zihni serbest bırakma Yöntemi
2 – Nefes konsantre olmak
3 – Bir nesneye odaklanma ve Doğa Meditasyonları
4 – Mandala Kullanma
5 – Mantra Kullanma
1 – Zihni serbest bırakma yöntemi
Açıkçası benim ilk başladığım ve başarıyla uygulayıp sevdiğim teknik budur. Yukarıdaki tüm adımlara dikkat ettikten sonra rahat ama uyumayacağınıza emin olduğunuz bir pozisyonda oturun veya uzanın;
1 – Şimdi öncelikle tüm bedeninizi tarayın. Başınızdan başlayın. Tüm kaslarınıza, organlarınıza odaklanın. Ve ayak uçlarınıza gelene kadar odaklanmaya devam edin. Yani bedeninizi zihinsel olarak tarayın.
2 – Tarama işleminden sonra derin bir nefes alın – verin ve bundan sonra ritmik ve sürekli, doğal nefes alın.
3 – Şimdi zihninizi serbest bırakın. Hiçbir şey düşünmeyin, bırakın zihniniz boş bir kap olsun.
4 – Bu noktada zihninize düşünceler saldıracaktır, binlerce düşünce… Çoluk çocuk derdi, eşinizle ilgili durumlar, maddi ve para konuları, hayat planları… Bırakın gelsinler. Siz boş bir kapsınız, aynı bir su oluğu gibi ve tüm düşünceler su gibi akıp gitsin zihninizden. Hiçbir düşünceye odaklanmayın. Sadece bırakın düşünce gelsin ve gitsin… Aynı bir nehir gibi zihninizin içi, düşünceler akıyor ve gidiyor.
5 – Başlangıçta farkında olmaksızın bazı düşüncelere odaklandığınız fark edeceksiniz. Sorun değil, bunu fark ettiğiniz anda hemen o düşünceyi salın ve meditasyona devam edin. Düşünceyi bastırmaya çalışmayın, sadece akışa bırakın, zaten o akıp gidecektir. Hiçbir düşüncede takılı kalmayın.
6 – Bunu yeterli süre yaptığınız anda vizyonlar, uçma hissi ve değişik hisler, renkler görebilirsiniz. Evet, şimdi yarı – trans durumundasınız ama sizin amacınız şimdilik bu değil. Sizin amacınız zihni boşaltmak, bütün bu vizyonları hisleri de bırakın, sakın ama sakın bunlara odaklanmayın, bu görüntülere aldanmayın. Onları da serbest bırakın.
7 – İşte bunları aştığınızda belli bir süre sonra zihniniz ortadan kalkar, arınır ve tabiri caizse ruhunuza temas edersiniz, derin bir huzur ve farkındalık anını yakalarsınız.
8 – Zamanınız dolduğunda (Saat ayarlayabilirsiniz) derin bir nefes alıp verin ve yavaşça gözlerinizi açıp, beden hareketleri yaparak gevşemiş bedeninizi hareketlendirin.
2 – Nefese Konsantrasyon
Bu zihni serbest bırakma yöntemiyle aynıdır lakin zihni olduğu gibi serbest bırakmak zor olduğu için daha kolay bir yöntemdir. En sık kullanılan yöntem olduğunu söyleyebiliriz.
1 – Rahat bir şekilde oturun veya uzanın.
2 – Şimdi yavaşça nefes alış verişinize odaklanın. Nefesinizi verişinize ve nefesinizi alışınıza odaklanın.
3 – Bu süreçte tek tek sayabilirsiniz ama sayı 10 ile sınırlı olsun. Yani nefes alırken bir, nefes verirken iki, nefes alırken üç, nefes verirken dört şeklinde sayarak ilerleyin ve ona gelince tekrar bire dönün.
4 – Zihni boşaltana kadar bu şekilde sadece nefes alışverişinize odaklanın. Eğer ki düşünceler zihninize gelirse daha önceden de bahsettiğimiz gibi üzerinde durmayın bırakın o düşünce aksın gitsin ve tekrar odağınızı nefesine getirin.
5 – Eğer sayarken sayıyı unutursanız birden başlayın yine. Hatırlamaya çalışmayın.
6 – Belli bir süre sonra sayarken zihin devreden çıkacak ve yukarıda bahsettiğimiz ruhsal arınıklığa ve derin farkındalığa ulaşacaksınız. Bu noktada artık saymanıza gerek yok. Sadece nefesinize odaklanmaya devam edin ama nefesinizi kontrol etmeyin.
7 – Siz artık gözlemcisiniz ne nefesinize ne de hiçbir şeye odaklanmayın, o arınık anda kalın. Yine vizyonlar, uçuş hissi yaşarsanız serbest bırakın bunlara odaklanmayın. Bunları durdurmaya da çalışmayın sadece gözlemci olmaya devam edin.
8 – Zaman dolduğunda gözlerinizi açın ve yukarıda bahsettiğimiz gibi bedensel olarak hareket ederek, bedeninizi hareketlendirin.
3 – Bir Nesneye Odaklanmak Ve Doğa Meditasyonları
Diğerlerine nazaran bu da az kullanılan bir yöntemdir. Gözleri kapalı bir şekilde yapmak başlangıçta diğer tüm dikkat dağıtan unsurları elemine ettiği için diğer ikisi daha çok tavsiye edilir. Ama yine de bunlar da kullanılagelmiştir. Bilhassa antik zamanlarda paganlar ve şamanlar doğa vasıtasıyla meditasyonlar yapıyorlardı.
Bu aşamada odaklanacağınız bir nesneye veya doğa unsuruna ihtiyaç vardır; Bu bir mum, deniz, göl, ağaç, rüzgarlı bir tepede rüzgarın esişi, dağın tepesinde iseniz derin manzara veya uzanır vaziyette gökyüzsü olabilir.
1 – Aynı adımları takip edin ve rahat pozisyonda bu nesneyi veya doğal unsuru izlemeye başlayın.
2 – Önce onun yapısını gözden geçirin. Deniz ise rengini, akışını, hareketlerini, inen çıkan dalgalarını, coşkunluğunu… Mum ise, ateşin yanışını, alevin hareketlerini vs…
3 – O nesne veya doğal unsurun doğasını izledikten sonra sadece o nesneye odaklanın, sadece o nesneyi izleyin. Sadece gözlemci olun, kişisel hiçbir şey olmasın sadece ama sadece o nesneyi gözlemleyin, o nesneyle bir olun.
4 – Eğer düşünceniz başka bir konuya kayarsa yine serbest bırakın. Ve tekrar odaklanmaya devam edin.
5 – Belli bir süre sonra zihninizdeki tüm düşünceler susacak, nesnenin ötesine geçecek ve bahsettiğimiz meditatif konuma geçeceksiniz. Bu noktada gözlerinizi kapatın ve kendinizi bu huzura bırakın.
6 – Zaman dolunca gözlerinizi açın ve bedensel hareketlerle vücudunuzu rahatlatın.
4 – Mandala ile Meditasyon
Mandalalar, evrenin sırlarının kutsal geometri ile şekle büründürülmüş halidir. Aynı zamanda Budist yöntemlerde meditasyon aracı ve zihni serbest bırakmak için kullanılırlar. Haliyle iki yönlü çalışırlar. Genellikle meditasyon mandalaya odaklanılarak yapılsa da, bazen mandalayı çizmek veya çizilmiş mandalayı boyamakta mandala ile yapılan meditasyon teknikleri arasında yer alır. (Çizmek ve Boyamak daha çok aktif meditasyondur)
Burada yapacağınız işlem nesneye odaklanmak ile aynı.
1 – Öncelikle kullanacağınız mandalada karar kılın, örneğin bu yaşam çiçeği olabilir veya yin – yang olabilir. Mandalanız basit olursa daha iyi olur. Tibet Mandalaları başlangıç için çok fazla karmaşık olabilmektedirler.
2 – Bu mandalanın çıktısını alın ve karşınızda duvara yapıştırın veya odaklanabileceğiniz bir noktaya yerleştirin.
3 – Derin nefes alın verin, gevşeyin ve yavaşça mandalaya bakın. Bakmak için kasmayın, gözünüzü sıkarak değil rahat bir şekilde, doğal bir şekilde mandalaya bakın.
4 – Mandalayı inceleyin. Önce tamamını sonra her detayını, her köşesini inceleyin ve mandalaya dalın… Önemli bir nokta şudur; mandala üzerine “düşünmeyin” , düşünce ve yargı olmasın, sadece inceleyin. Sadece gözlemci olun.
5 – Gittikçe daha da dalın, içinde eriyin ve o anda mandalanın ötesine geçecek ve zihniniz arınık hale gelecek. İşte o an yine meditasyona girdiğiniz andır.
5 – Mantra ile meditasyon
Bu yöntemde kullanışlıdır çünkü bir mantrayı veya zikiri sürekli tekrarlarken belli bir süre sonra zihin susar ve yine o meditatif konuma geçilir. Bilhassa tasavvufta mevcuttur bu yöntem. Burada zikir ve mantraların iki önemli kullanım noktası vardır;
1 – Enerjisel amaçlı
2 – Zihni boşaltmak amaçlı
Enerjisel amaçlı mantralar ve zikirlerin amacı meditatif konumdan çok, o mantranın ve zikirin enerjisel titreşimden faydalanmak ve gerekli ruhsal tesirleri üzerimize çekmektir. Meditasyon yapacaksanız lütfen başlangıçta enerjisel amaçlı mantralar veya zikirler seçmeyin.
Eğer Sanskritçe ise “Om” veya “om mani padme hum” iyidir. İslami zikir çekecekseniz “Ya Allah” yeterli bir zikirdir. Yani zihni boşaltmak amacıyla oldukça temel ve basit kelimeler kullanılmalı. Bir başka yöntem ise mantra uydurmadır. Sırf meditasyonda kullanmak üzere kafanızdan bir sözcük uydurabilir ve o sözcüğü zikredebilirsiniz.
Seçtiğiniz mantrayı sürekli zikrederek belli bir süre sonra aynı diğer yöntemlerde olduğu gibi zihni boşaltmayı sağlayacaksınız. Meditatif konuma geçtiğinizde zikri ve mantrayı bırakın, salt o meditatif konuma geçin. Yine gözlemci olun.
Mantra uydurmaya benzer bir diğer yöntem bilmediğiniz bir dilde konuşmaya çalışmaktır. Burada amaç zihni yanıltmaktır. Bilmediğiniz bir dilde hatta uydurma bir dilde sürekli konuştuğunuzda zihin ve bilinçaltı bunu algılayamaz ve bu noktada yine o meditatif konumu yakalayabilirsiniz.
Aktif Meditasyon
Bu bir teknik değil ama meditasyonun başka bir dalıdır. Aktif meditasyon, hayat içindeki bir eylem sayesinde zihni boşaltmaktır. Örgü örme kültürü yoğun yaşanan bir toplumdayız ve hani der ya bazı kişiler “ben örgü yaparken kendimi kaybediyorum, bu bana huzur veriyor” diye işte tam olarak onların yaptığı aktif meditasyondur. Örgü örererek aktif bir eylem içerisinde zihni susturmak ve rahatlatmaktır.
Buna ek olarak yazı yazma veya süslü yazı yazma sanatları (hat sanatı veya şodoo – Japon kanji sanatı), resim yapma (illa resim yeteneğinizin olması gerekmiyor, zihninizi bırakın ve bir şeyler çizin kağıda), şarkı söyleme (bilhassa ilahiler), müzik aleti çalma veya zen üstatlarının çay seremonileri bunlara örnek olarak verilebilir. Mandala boyamak da özellikle çocuklar için oldukça faydalı bir aktif meditasyondur ve kanserli hastalarda da uygulanan bir tekniktir. (Bu açıdan Helga Fiala’nın Mandala isimli kitabını öneririm.) Bunların ötesinde geleneksel yoga yöntemleri, meditasyonlarla iç içedir ve aktif meditasyon için mükemmel yöntemlerdir.
Aktif meditasyonun sınırı yoktur, buradaki amaç oturarak yaptığınız meditasyonu hayatın içine yerleştirmek ve hayatla akarken her daim meditatif konumda olmaktır. Bu açıdan zen geleneği için bulaşık yıkamak ve günlük işler bile meditasyon için birer araçtır.
Zaten siz meditasyon yaptıkça, meditatif konuma girme süresi kısalacaktır. (Meditasyon süresi bu yüzden uzayacaktır. Meditatif konum zihnin arınık olduğu o andır, yarı – trans halidir. Bu hale geçtiğinizde zamansızlık boyutuna yükseldiğinizden dolayı dakikalarca, saatlerce meditasyonda kalabilirsiniz.) Başlangıçta 15 dakikada ancak meditatif konuma yani zihni susturma anına girdiğiniz halde, düzenli meditasyon yaptıkça ilk 5 dakika içinde meditatif konuma girebileceksiniz. Bu konuma geldiğinizde her an, her yerde, her şekilde meditasyon yapabilir konumda olabilirsiniz. Yürürken dahi meditasyon yapar hale gelirsiniz. Tabi size tavsiyem güvenilir ortamlarda meditatif konuma girmenizdir. Yoksa benim başıma gelen sizinde başınıza gelebilir; otobüste ayakta meditatif konuma geçtiğinizde, otobüs kapısı bana çarptığı gibi size de çarpabilir. =)
Meditasyon bu noktadan sonra hayatınızın bir parçası haline gelir ve bunlardan sonra imgeleme çalışmalarına geçiş yapabilirsiniz.
İmgeleme ve Tefekkür
Temel zihni boşaltmayı öğrendikten sonra belli bir imge üzerine meditasyon yapabilirsiniz. İşte bütün o çeşit çeşit, değişik teknikler imgeler üzerine kurulan meditasyonlardır. Onları yapabilmek için zihni boşaltmayı öğrenmek önemlidir. Çünkü zihni boşalttıkça zihni tek bir noktaya kanalize etmeyi de öğrenmeye başlarsınız ve bu da konsantrasyon yeteneği kazandırır. Unutmayın zihin nereye odaklanırsa, enerji oraya akar. Haliyle enerjiyi kontrol edebilmek için önce zihni kontrol edebilmek elzemdir.
Bu noktadan sonra bir konu üzerine tefekkür yani meditasyon yapabilirsiniz. Sır içeren bir konuya odaklanarak zihninizi boşalttığınızda, zihinsel karmaşa ortadan kalkar, zihin ortadan kalkınca ötede salt ruh ve ruhun iç sesi kalır ve bu iç sesin rehberliği ile o olayın sırrına vakıf olabilirsiniz.
Pes etmeyin!
Zihni boşaltmayı denemek her şekilde oldukça zorlayıcı olabilmektedir. Bizler zaten yetiştirilirken zihni yönetmeyi öğrenmiyoruz haliyle bir çoğumuz zihin emri altında. Bir sürü düşünce kontrolümüz dışında beynimizde var oluyorlar. Şimdi siz bu zamana kadar olan bir şeyi tersine çevirmeye çalışıyorsunuz ve zihnin kontrolünü “pasif” bir eylem ile akışta olarak ele almaya çalışıyorsunuz.
Haliyle başlangıçta zorlanabilirsiniz, çok sık konsantrasyonunuzu kaybedebilirsiniz. Lütfen bu süreçte pes etmeyin, çok sık dahi olsa pes etmeden, yılmadan düşüncenizi serbest bırakıp tekrardan konsantrasyonunuzu zihninizi boşaltmaya veya uyguladığınız yönteme (nefes, nesne vs.) getirin.
“Ben zihnimi boşaltamıyorum, yapamıyorum, odaklanamıyorum” veya “yapım bu olmuyor” diye bir şey söz konusu değil. Emin olun ki, zamanla, sık sık meditasyon yaptıkça, daha rahat zihni boşaltmayı gerçekleştireceksiniz. Eğer düzenli yaparsanız en az 2 – 3 hafta içinde bunu öğrenmiş olacaksınız, sadece sabır ve istikrar o kadar… Gerçekten sabrederseniz, zamanla ne kadar kolay olduğunu idrak edeceksiniz, bunu garanti edebilirim.
Meditasyonun önemi
Bahsettiğimiz gibi meditasyon, hayatın stresinden uzaklaşmak ve bilhassa farkındalığı arttırmak için çok önemlidir. Zihin sizi değil siz zihni kontrol etmeyi öğrenirsiniz ve en önemlisi bu sayede konsantrasyonunuz artar ki, bu da her alanda başarılı olmanızı sağlar. Meditasyon sadece ruhsal değil bilimsel açıdan da kanıtlanmıştır…
Ruhsal yolların tamamı muhakkak meditasyondan geçer. Meditasyonun olmadığı bir ruhsal gelenek mevcut değildir. Çünkü ancak bu şekilde ruhsal yükseliş mümkün olur.Meditasyonun tekniği değişir, yöntemi ve ismi değişir, zazen olur, tefekkür olur, farklı isimler alır ama özü ve amacı aynıdır. Meditasyon sırasında yarı – trans haline girilir ki bu doğrudan içsel benlikle temas etmenin yoludur, içsel benlikte evrenle temas eden kısmımızdır. Haliyle meditasyon, evrensel bilince temas etmenin yöntemidir. Zihni susturmayı öğrenmek, içsel sesi yani ruhun sesini dinlemeyi öğrenmek demektir. Daha önceden de üzerinde durduğumuz gibi “Dua etmek Tanrı’ya sormak, meditasyon ise cevabı dinlemektir.” Aydınlanmaya giden yol, meditasyondan geçer.