Yaşlanmak kaçınılmazdır. Ancak bu süreci yavaşlatmak ve kaçınılmaz sonu ertelemek için yapabileceğimiz çok şey var. Kaç yaşında olursa olsun her kadının bu süreçte yaptığı ilk iş, kendine yaşlanma karşıtı (anti-aging) bir krem almaktır. Dermatoloji Uzmanı yazarımız Sevinç Elinç Aslan, kırışıklık karşıtı krem alırken dikkat etmeniz gerek 5 maddeyi yazdı.
Piyasada cildiniz için harika vaadlerde bulunan, ama birbirinden çok farklı yüzlerce krem var. Bunlar arasında doğru kremi bulmak için iki noktaya dikkat etmek gerekiyor: Kremin içeriğine ve kendi cilt tipinize.
Yaşlanma karşıtı kremlerin içeriğinde en sık kullanılan etken maddeler retinoidler, anti-oksidanlar, alfa hidroksi asitler, lipidler ve güneşten koruyuculardır. Şimdi bu önemli maddeleri yakından inceleyelim:
Retinoidler
A vitamini türevleridir. Kırışıklık karşıtı kremlerde sıklıkla retinol ve retinaldehid olarak yer alırlar. Retinol, hücre yenilenmesini artırır, ince kırışıklıkları düzeltir ve serbest radikal hasarına karşı cildi korur. Aynı zamanda kollajen sentezini uyarıp, parçalanmasını önlerler. Bu nedenle de kollajen ve elastin kaybına bağlı sarkmaların ve kırışıklıkların başladığı 30’lu yaşlardan itibaren kullanılması önerilir. Retinoidler akne kurutucu özelliklerinden dolayı özellikle yağlı ciltlerde tercih edilebilir.
Anti-oksidanlar
Hücrelerde oksidasyon sırasında açığa çıkan ve DNA hasarı yapan serbest radikallerin oluşumunu önlerler. Erken yaşlardan itibaren sigara, güneş ışınları, stres gibi cildi yaşlandıran her türlü çevresel faktörün zararlarını engellerler. Yaşlanma karşıtı kremlerde en sık kullanılan anti-oksidanlar arasında vitamin C ve E, beta karoten ve koenzim Q gibi vitamin antioksidanlar, çinko, silisyum ve selenyum gibi oligo elementleri ve lipoik asit sayılabilir. Bazı kremlerde ise bu anti-oksidanları bol miktarda içeren yeşil çay, üzüm çekirdeği ve nar gibi çeşitli bitki isimleri de belirtilebilir. Özellikle hassas cilt yapısına sahip olanlar yüzde 10-15 oranında saf C vitamini serumlarını veya Resveratrol içeren kremleri tercih edebilirler.
Alfa-hidroksi asitler
Üzüm, limon, elma ve şeker kamışı gibi çeşitli meyvelerden elde edilen asit yapısında maddelerdir. Anti-aging kremler içerisinde en çok glikolik asit, laktik asit ve sitrik asit gibi alfa hidroksi asitler kullanılır. Bu asitler peeling etkisiyle cildin ölü tabakasını uzaklaştırır, doğal hücre yenilenmesini uyarır, ciltteki renk düzensizliklerini giderir ve ince kırışıklıkların açılmasını sağlarlar. Bu nedenle yeni geliştirilen pek çok kozmetik ürün içerisinde deri yaşlanmasını engellemek amacıyla çeşitli oranlarda kullanılırlar. Özellikle kalın ve güneşten zarar görmüş ciltlerde tercih edilebilirler.
Lipidler
Bu grupta araşidonik asit ve linoleik asit gibi esansiyel yağ asitleri ve seramidler bulunur. Vitamin F olarak da bilinen esansiyel yağ asitleri ayçiçeği gibi bitkisel yağlarda bulunur ve deride hücrelerin yapısal bir parçası olarak doğal bir nemlendirici olarak davranırlar. Seramidler de özellikle kuru ve yıpranmış ciltlerde doğal bir bariyer görevi görerek cildi pürüzsüzleştirir.
Güneş koruyucular
Etkilerini, güneş ışınlarını emerek, dağıtarak veya yansıtarak gösterirler. Temel olarak fiziksel ve kimyasal koruyucular olarak ikiye ayrılırlar. Günümüzde hem UVA hem de UVB ışınlarını bloke eden güneş koruyucuları kombinasyonu önerilmektedir. Cildi yaşlandıran en önemli çevresel faktörün güneş ışınları olduğu düşünülürse çok erken yaşlardan itibaren kullanılmaları yaşlanma belirtilerini oldukça geciktirecektir.