İleri yaş, mevsimsel değişimler, hava kirliliği, kimyasallar ve yaşam koşullarından olumsuz etkilenen cilt, diğer organlardan daha hızlı yaşlanır. Ciltte yaşlanma etkilerine bağlı olarak kırışıklık ile birlikte lekeler de oluşur.
Cildin sağlıklı ve genç görünümü için kullanılan lazer uygulamalarında, özellikle son yıllarda “Altın İğne” olarak bilinen “fraksiyonel radyo frekans radyo dalgaları” ön plana çıkmaktadır.
Cildin yüzeyine etki etmeden direkt olarak cilt altına ulaşılarak; cildin parlak, gergin ve sağlıklı olmasını sağlayan altın iğne uygulaması ile cilt üzerindeki birçok sorun da tedavi edilebilmektedir.
Altın İğne Nasıl Yapılır?
“İşlem öncesi, uygulama alanı temizlenir ve anestezi etkisi olan krem uygulanır. Ucuna altın iğne aparatı takılan radyofrekans cihazı, cilde temas ettirilir. Ucunda çok sayıda mikro altın iğnecikler bulunan cihaz, cildi tarar. Altın iğneler ayarlanmış derinlikte cilde temas eder ve ani giriş çıkışlar yapar. Bu sayede cilt yüzeyine herhangi bir zarar vermeden cilt alt tabakasında kolajen ve elastin üretimi tetiklenir.
Altın iğnelerin iletkenliği sayesinde cilt altına en yüksek enerji gönderilir. Eğer hasta mezoterapi kokteylleriyle daha fazla etkileşim almak istiyorsa, özel hazırlanmış, kişiye özel solüsyonlar bu evrede açılmış kanallara emdirilir. İşlem sonrasında ciltte, hafif, pembemsi bir kızarıklık oluşabilir. 1-2 saat içinde kendiliğinden geçer. Hasta uygulamanın ardından normal yaşamına dönebilir ve ertesi gün işine başlayabilir” diyen Doç. Dr. Gülsüm Tetik ayrıca Altın iğnenin avantajlarından bahsetti:
“Herhangi bir pullanma, soyulma ve kabuklanma olmaz, ilk seanstan itibaren gözle görülür sonuçlar elde edilir, uzun süre süren bir etkiye sahiptir, yazın da uygulanabilir, tüm cilt tipi ve cilt rengine uygu bir tedavi şeklidir, sonuçların başarısı klinik testlerle kanıtlanmıştır”.