Bitkisel besinlere dayalı bir diyet olarak öne çıkan ancak ara sıra et ve diğer hayvansal ürünleri de içeren bir beslenme tarzı olan Fleksitaryen diyet, sağlıklı bir hayat sürmek için sıkça tercih ediliyor. “Esnek” ve “vejetaryen” kelimelerinin birleşiminden ortaya çıkan bu diyeti uygulayan kişiler, çoğunlukla sebzeler, meyveler, tam tahıllar, baklagiller, fındık, tohumlar ve bitkisel yağlar gibi bitkisel besinleri tüketiyorlar.
Fleksitaryen diyet nedir?
Fleksitarian diyet, vegan ve vejetaryen diyetlerden farklı olarak, ara sıra hayvansal kaynaklı proteinlerin de tüketildiği bir beslenme tarzıdır. Bu diyeti uygulayanlar, çoğunlukla bitkisel kaynaklı besinleri tüketirler, ancak ara sıra küçük miktarlarda et, balık, tavuk, yumurta, süt ve süt ürünleri gibi hayvansal kaynaklı besinleri de dahil ederler. Fleksitaryen diyeti uygulayanlar, bitkisel kaynaklı proteinleri yeterli miktarda tüketmek için, tahıllar, baklagiller, fındık, tohumlar ve soya gibi besinleri tüketirler. Ayrıca, sebzeler, meyveler ve tam tahıllar gibi kompleks karbonhidratlar ve lif içeren besinleri tüketirler. Yağ alımı için ise, avokado, zeytinyağı ve tohumlu yağlar gibi sağlıklı yağ kaynakları tercih edilir.
Fleksitaryen diyetinin birçok faydası vardır. Bitkisel kaynaklı besinlerin yüksek lif ve düşük doymuş yağ içeriği, kalp hastalığı riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Ayrıca, düzenli olarak et tüketen kişilerden daha az kanser ve diyabet riski ile ilişkilendirilmiştir. Fleksitaryen diyeti ayrıca, kilo kaybına yardımcı olabilir ve kilo kontrolünü kolaylaştırabilir.
Fleksitaryen diyetinin bir diğer avantajı da sürdürülebilir bir beslenme tarzı olmasıdır. Hayvansal kaynaklı proteinlerin tüketimini azaltmak, karbon ayak izini azaltmaya ve çevresel etkiyi azaltmaya yardımcı olabilir. Ancak, fleksitaryen diyeti uygularken, yeterli miktarda protein, vitamin ve mineral alımını sağlamak önemlidir. Ayrıca, işlenmiş gıdalardan, şekerden ve yüksek miktarda tuz içeren besinlerden kaçınmak ve dengeli bir diyet planlamak da önemlidir.
Fleksitaryen diyette ne yenir?
Fleksitaryen diyeti, ara sıra hayvansal kaynaklı proteinlerin de tüketildiği bir beslenme tarzıdır. Ancak, çoğunlukla bitkisel kaynaklı besinleri tüketirler. Mercimek, nohut, fasulye, barbunya gibi baklagiller, bitkisel kaynaklı protein ve lif açısından zengindir ve fleksitaryen diyetinde önemli bir yer tutarlar. Yine brokoli, ıspanak, lahana, havuç, kabak, patlıcan gibi sebzeler, fleksitaryen diyetinde sıkça tüketilen besinlerdir. Bu sebzeler vitamin, mineral ve lif bakımından zengindir. Elma, armut, muz, çilek, kiraz, kayısı gibi meyveler, fleksitaryen diyetinde tatlı ihtiyacını karşılamak için tüketilen besinlerdir. Bu meyveler ayrıca lif, vitamin ve mineral bakımından da zengindir.
Tam buğday, yulaf, kinoa, pirinç, arpa gibi tam tahıllar, fleksitaryen diyetinde önemli bir yer tutarlar. Bu tahıllar, karbonhidrat, protein ve lif açısından zengin olduğu için beslenmenin temelini oluştururlar. Badem, ceviz, fındık, chia tohumu, keten tohumu gibi fındık ve tohumlar, fleksitaryen diyetinde sağlıklı yağ kaynakları olarak tüketilirler.
Fleksitaryen sağlık için faydalı mı?
Fleksitaryen diyeti, yüksek lifli ve düşük kalorili yiyeceklerin tüketilmesi nedeniyle kilo kontrolüne yardımcı olabilir. Bitkisel kaynaklı besinlerin ağırlıklı olarak tüketilmesi, kolesterol seviyelerinin düşürülmesine ve kalp hastalığı riskinin azaltılmasına yardımcı olabilir. Yüksek lifli yiyeceklerin tüketimi, sindirim sağlığını korumaya yardımcı olur ve kabızlık, divertiküler hastalık gibi sindirim sorunlarının önlenmesine yardımcı olabilir.
Bitkisel kaynaklı yiyecekler, antioksidanlar ve fitokimyasallar içerir, bu da kanser riskinin azaltılmasına yardımcı olabilir. Fleksitaryen diyet, besin öğelerinin çeşitliliği ve kalitesi nedeniyle genel sağlığın iyileştirilmesine yardımcı olabilir.
Hayvansal kaynaklı yiyeceklerin azaltılması, daha sürdürülebilir bir beslenme tarzının benimsenmesine yardımcı olur ve çevre dostu bir yaklaşımı destekler.
Fleksitaryen diyeti, sağlığın için birçok önemli faydayı sana getirebilir. Ancak, dengeli bir beslenme planlamak ve yeterli miktarda protein, vitamin ve mineral alımını sağlamak için besin öğelerinin dengeli bir şekilde dağıtılması önemlidir.